31 Ekim 2017 Salı

Yggdrasil ve Dokuz Dünya










            Yggdrasil, kainatın merkezinde bulunan bir dişbudak ağacıdır. Dokuz dünya bu ağacın dalları arasında bulunur, Odin, atı Sleipnir ile gövdesinde hareket ederek bu dünyalar arasında seyahat eder.  Yggdrasil, hayat ağacı, kader ağacı anlamlarına gelir ve yaşamı destekler. Manevi olarak da, Yggdrasil belli bir yerde değil her yerde, her şeyin kalbinde olandır, yaşamın kendisidir.
 Yggdrasil zamanın başlangıcından sonuna kadar var olmuş büyülü bir ağaçtır, başı sonu bilinmez. Üzerinde birçok sihirli yaratık yaşar. Tepesinde bir kartal vardır, dalları arasında haberci sincaplar ve geyikler gezer. Köklerinden birisi suyunda bilgeliğin ve sağduyunun saklı olduğu  Mimir’in kuyusuna kadar uzanır. Tek gözlü tasvir edilen Odin, bilgelik karşısında bir gözünü burada bırakmayı kabul etmiştir. Diğer bir kökü ise kader kuyusuna uzanmaktadır, bu kuyunun başında Urd , Verdandi, Skuld adı ile bilinen üç yarı tanrıça vardır. Bu tanrıçalara Norn denir. Nornların Yggdrasil’in gövdesine kazıdığı Rune’lar ile yazgı belirlediğine inanılır, başka bir görevleri ise Hayat Ağacı’nın köklerini kemirip onu kurutmaya çalışan kötü ejderha Nidhogg’un verdiği zararı , Kader kuyusundan sular ile yıkayıp iyileştirmektir.

"Ash Yggdrasil   suffers anguish,
More than men know of:
The stag bites above;   on the side it rotteth,
And Nidhogg grawns it below"**
           
Asgard: Aesir ve bazı Vanir Tanrılarının evidir. Kenarları görkemli bir duvarla kaplıdır ve bir kaleyi andıran görüntüsü vardır. Asgard bir nevi cennettir, Folkvangr ve Valhalla burada bulunur; ikisi de seçilen cesur askerlerin gittikleri yerlerdir. Dünya ile Asgard’ı bağlayan Bifröst köprüsü vardır. Lideri Odin’dir.




Midgard: Ymir’in ölü bedeninden yapılan ve insanlara bahşedilen topraklardır. Orta Dünya, Hayat ağacının ortalarında tasvir edilir. Asgard ile Midgard’ı birbirine bağlayan Bifröst köprüsü vardır. Midgard’ın çevresinde Dünya Yılanı Jörmungard’ın yaşadığı aşılmaz denizler olduğuna inanılır.


 Nifleheim: Yggdrasil üzerinde var olan ilk diyardır. Soğuğun , sislerin ve karanlığın diyarı olarak isimlendirilen Nifleheim’de yaratılışta rol oynayan  buz tutmuş nehirler ve kuyular vardır. Ve evrenin en kuzeyinde bulunur.


Cole Thomas- The Departure
Vanaheim: Vanir Tanrılarının anayurdudur. Asgard’a göre daha küçüktür. Diğer tanrı topluluklarına göre daha çok bereket ve  doğa ile ilgilidir, büyücülükte ustadırlar. Vanir’in nasıl yaratıldığı tam olarak bilinmiyor, Kimi kaynaklarda Ymin’in vücudunun bir parçasından meydana geldiği söylenir. Kimi kaynakta da büyük bir ada olduğu söylenir ; Dünya mevsimlerine göre daha uzun süren 4 mevsim yaşanır ama suları asla donmaz, ve 9 dünyanın en bereketli topraklarındandır. Baş tanrı Njord’dur


Muspelheim: Evrenin en güneyinde bulunan bu diyar , alevlerin ve ateş devlerinin diyarıdır.Ragnarok’ta dünyanın yok olmasında büyük rol oynayacak olan ateş demonu Surt burada yaşar. Muspelheim’in alevleri sayesinde Nifleheim’in buzları çözülmüş ve dünyanın yaratılmasını sağlamıştır.

Jotunheim: Devlerin diyarı, buz ve kaya devlerinin yaşadığı yerdir. Bu devler Ymir’in soyundan gelmektedirler. İnsanlara ve Tanrılara bitmek bilmeyen düşmanlık beslerler. Jotunheim iki bölümden oluşur, sınırların içi denilen bölgede, medeni ve yasalara uyan devler yaşar, sınırların ötesinde ise vahşi olanlar yaşar. Ne kadar medeni olursa olsun devler her zaman tehlikeli olarak belirtilmiştir.




Alfheim: Zeki, parlak, “güneşten bile daha güzel olan” Elflerin diyarı. Alfaheim, cenneti andıran ışık ve güzelliklerle dolu bir dünyadır. Vanir Tanrısı Freyr tarafından yönetilmektedir.. Bu nedenle en bereketli ikinci topraklar olarak anılırlar. Işık elflerinin ilham kaynağı olup insanlara bilgelik getirdiği ve onları koruduğuna inanılır.




Svartalfaheim/ Nidavellir: Karanlık Elflerin ve cücelerin diyarıdır. Genellikle mağaralarda veya madenlerde yaşayan cüceler zanaatkar ve son derece becerikli yaratıklardır. Snorri Sturluson, yazılarında cüceleri “karanlık elfler” olarak nitelendirmiştir. Fakat başka anlatımlarda Karanlık Elfler, yer altında, güneşten kaçarak yaşayan, güneş ışığına maruz kaldığında taşa dönüşen korkutucu, ziftten bile daha siyah yaratıklar olduğu söylenir. Karanlık Elflerin insanlara kötü rüyalar gördürüp, onları etkisi altına aldığına inanılmıştır.


Helheim: Ölülerin diyarı olan Hel, aynı isimli korkutucu bir Tanrıça tarafından yönetilmektedir. Ölümden sonra Valhalla veya Folkvangr’a gidememiş, hastalıktan veya yaşlılıktan ölmüş olanların gittiği diyardır. Bu diyarda da aynı şekilde yenir, içilir, savaşılır, uyunur, fakat hoş olmayan , rahatsız edici bir bekleme alanıdır. Snorri’nin anlatımıyla Tanrıça Hel’in tabağı oburluk, hizmetkarı tembellik, kapısının önünde engel , yatağı hastalık, perdeleri talihsizliktir. Hel’e giden yol tehlikeli, ıssız, hiçbir şeyin gözükmediği karanlık bir yoldur.










1 yorum:

  1. İskandinav Mitolojisi seven biri olarak, Türkçe kaynak sıkıntısı yaşıyordum. Blog bu konuda bana ve benim gibi düşünenlere çok fayda sağlayacaktır. Yazılar gayet güzel olmuş eline sağlık, yeni yazılarını dört gözle bekliyorum...

    YanıtlaSil